15 Ekim 2012 Pazartesi


EĞİTİM TEKNOLOJİSİ

Gelişen bilim ve teknolojinin yarattığı yeni koşullara ayak uydurabilmek için bir arayış ve yarış içinde bulunan toplumların hedefi “bilgi toplumu” olmaktır. İçinde yaşadığımız dönem, bilginin güç olarak görüldüğü bir dönemdir. Bilim ve teknolojideki hızlı gelişme sonucu, bilgi ve teknolojilerin geçerlilik süresi kısalmakta ve sanayi toplumları bilgi toplumlarına dönüşmektedir. Bilgi sürekli artarken iletişim ağları ile taşınabilir ve paylaşılabilir duruma gelmektedir.
Bilgi teknolojileri eğitim sürecinin geliştirilmesinde de önemli role sahiptir. Bilgi teknolojileri öğretme-öğrenme ortamında önemli bir yer tutmakta ve öğretme-öğrenme süreci için yeni olanaklar sunmaktadır. Günümüzde eğitim bir yandan yeni teknolojileri öğretmek, öte yandan da toplumda bu teknolojileri kullanabilen bireyler yetiştirmekle yükümlüdür. On dokuzuncu yüzyılda eğitimde evrenselliğin sağlanmasından sonra televizyon, sinema, radyo, tepegöz ve bilgisayar gibi teknolojiler önem kazanmıştır.
Eğitim teknolojisi, öğrencilerin öğrenme düzeylerini yükseltmek üzere fen bilimleri alanında üretilen teknoloji ürünlerinin ve davranış bilimleri alanında ortaya çıkan bilgi birikiminin eğitim etkinliklerinde sistematik bir yaklaşımla uygulanmaya konma sürecidir. Ancak eğitim teknolojisi örgün eğitimle sınırlı değildir. Yaygın eğitimde çalışanların iş verimini artırmak amacıyla düzenlenen eğitim etkinliklerinde de eğitim teknolojisi kullanılmaktadır.


EĞİTİM TEKNOLOJİSİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

EĞİTİM TEKNOLOJİSİNİN GELİŞİM DÖNEMLERİ

Aklan’a göre eğitim teknolojilerinin gelişim dönemleri aşağıdaki şekildedir:

I.                   GELİŞİM DÖNEMİ

Yazı Öncesi

Yazı

Matbaa

II.                GELİŞİM DÖNEMİ

Görsel işitsel araçlar

TV

Bilgisayar
Programlı öğretim                       

III.             İKİLEM DÖNEMİ                          

1)      Bireysel öğretim

2)      Kitlesel eğitim

IV.             OTOMASYON DÖNEMİ

Bireysel ve kitlesel

V.                SİBERNASYON DÖNEMİ

Geleneksel öğretmenlik ve okul sisteminin tamamen değişmesi



 
Tarihi gelişimi incelendiğinde, teknolojinin 1950’lere kadar daha çok sanayi sektörünü etkilediği görülür. Bu dönemlerde eğitim teknolojisi endüstriyel teknolojiden yaklaşık bir yüzyıl kadar geride bulunuyordu (I. Dönem). Eğitim teknolojisi altın çağına ikinci dünya savaşı ile başlamış oldu. Bir yandan ikinci dünya savaşı, soğuk savaş, uzay yarışı bir yandan da fizik ve davranış bilimlerindeki gelişmelerin etkisi ile meydana gelen sayısız yenilikler, diğer bir yandan öğrenci sayısı artışı ve öğretmen gereksinimi gibi gelişmeler önceki dönemlere kıyasla oldukça farklı bir eğitim teknolojisinin gelişmesine yol açtı. Böylece, bugün öğretim ortamı tek kitaptan bilgisayara kadar çok geniş ve çeşitli alanı kapsamaktadır. Bu gelişmeye temel olan üç ana etken ;
  • Televizyonun icadı,
  • Sistemler teknolojisinin geliştirilmesi,
  • Teknokratların ticari amaçla teknoloji öncesi eğitimi kendilerine gelecek vaad eden bir alan olarak görmeleridir.

Eğitim sürecindeki bu değişme ve gelişmeler esas itibariyle çeşitli biçimlerde bir eğitim ortamı yaratan fiziksel bilimlerdeki gelişmeler ile deneysel psikologların etkinlikleri sonucu ve yıllar boyu biriken bilgiler ile entelektüel yönden kuvvetli, ileri görüşlü öğretmenlerin katkılarıyla olmuştur.

Henüz bir oluşum döneminde olan bu teknoloji, teşvik edici ve önleyici olmak üzere iki yönlü bir etki altında gelişmektedir. Geleneksel sistemin denenmiş olan sakıncaları, değişen ve gelişen gereksinimleri karşılamadaki yetersizliği, yüksek maliyeti, bu sistemi yenileme çabaları, artan hükümet yatırımları, araştırma ve kaynak merkezlerinin kurulması, böyle bir teknolojinin gelişmesini teşvik edici noktalardır.  

Diğer taraftan, makinenin öğretmenin yerini alacağı, öğrenme öğretme sürecini mekanikleştireceği, öğrenci-öğretmen etkileşimini azaltacağı, yeni teknolojik araçların yapılarının karmaşık ve ilk yatırım masraflarının yüksek olması, diğer alanlardan uyarlanmış araçlar, yeniliğe karşı tutucu davranışlar, eğitim kurumlarının eğitimi dar anlamda ve kendi tekellerinde görmeleri, diğer kurumlardaki eğitim ve gelişmeleri dikkate almamaları, eğitimin bilimsel ve profesyonel bir uğraşı alanı olarak benimsenmemesi gelişmeyi önleyici unsurlardır.


Bu etkiler altında 1960’lı yıllarda eğitim teknolojisinde iki yönlü bir gelişme izlenmiştir. Kitle eğitimi ve bireysel öğretim (III. Dönem).
Kitle eğitiminde temel araç televizyondur. Bu tip eğitimde televizyondan dört değişik biçimde yararlanılmaktadır.

v  Televizyonda özel eğitim kanallarından yayın yapmak,

v  Ticari kanallar üzerinden yayın yapmak,

v  Kapalı devre yayın sistemini geliştirmek,

v  Sınıf öğretmeni yerine bir seçenek olarak “Campton” tipi filme alınmış konferansları kapalı devre üzerinden yayınlamak.

Bugün ise, bunlara uydu, bilgisayar ve videonun eklenmesiyle telekonferans ve benzeri yöntemler de geliştirilmiş bulunmaktadır.
    Bireysel öğretim ise, öğretim makineleri olarak bilinen ve sistemler ile çeşitli araçlardan oluşturulmuş eğitim ortamıdır. Başlıca uygulama biçimleri :

v  Bireysel okuma araçları,

v  Slaytları, film şeritlerini, filmleri ve teyp bantlarını bireysel olarak seyredip, dinleme araçları,

v  Çeşitli elektronik öğrenme laboratuarları,

v  Özel olarak programlaştırılmış basılı materyaller.

Bugün ise, bu alanda bilgisayarla öğretim teknolojisi ve etkileşimli video en yaygın uygulamalar olarak görülmektedir.
Eğitim teknolojisinde izlenen bu iki yönlü gelişme devresinin ikinci aşama biçimini ikinci gruptaki yöntem ve araçların birleştirilerek daha ileri düzeyde bir otomasyon geliştirilmesi şeklinde geliştiği ve üçüncü aşama devresinde ise klasik öğretmenliğin ve okul sistemi yapısının elimine edileceği tahmin edilmektedir.
Böylece, yazı öncesi dönemden başlayarak bugünkü sibernasyon dönemine ulaşıncaya dek eğitim teknolojisi yazı, görsel işitsel araçlar, bireysel ve kitlesel eğitim ve ileri düzeyde otomasyon gibi gelişim dönemlerini yaşamıştır.